30 Haziran 2011 Perşembe

ZATEN...

Gözlerimdeki yaş pınarları susuz kalmış çöl bitkisi gibi kuruyup yok oluyordu...
Ne zaman ki ağlamak gelse içimden kalbimle birlikte göz bebeklerim de acıyordu...
Sesimi çıkarmak istesem bile kelimeler o kadar anlamsız geliyordu ki...
Zaten ne gücüm vardı bağırmak için dünyaya ne de ses tellerim yeterliydi...
Uzun zaman oldu parmaklarımın bir kaleme bir de kağıda dokunmayışı...
Hem ağzımdan çıkmayan kelimeler gönlümden parmaklarıma mı akacaktı...
Zaten düşünecek takatim de yoktu ya...
Baş ucumda duran kirli bardağa uzanacak elim bile bağlıydı...
Susuzluğumu bu şekilde gideremeyeceğimi biliyordum her defasında sürahiye baktığımda...
Zamanla da şunu fark ettim ki saçlarım bile artık bu bedende durmak istemiyordu...
Anlaşma yapmış gibi beni terk ediyorlardı günden güne...
Zaten onlara da "gitmeyin" demeye ne sesim vardı ne de gücüm...
Yavaş yavaş nefesim de kesilmeye başlamıştı...
Sabırsızlıkla bekliyordum o çizginin kıpırtısız bir şekilde seyir almasını...
Derken sadece gün ışığını hissettim bedenimde...
Ve sonrasında sadece bir hiçtim o kadar acı dağının tepesinde...

2 yorum:

  1. bi kere de mutlu bişi yaz
    içim karardı bu ne?
    Şimdi hiç bana 'Benim içim karanlık' deme de, çakmıyım ağzına :))

    YanıtlaSil
  2. vallahi bu şiiri defterimde yazılı buldum...bi ara karalamışım...kim bilir kime sinirlendim de yazdım :)baya mutsuz bir anımda yazmışım :) ayrıca mutlu olunca yazı yazamıyorum ki ben...çok çok nadir yazarım yani:)

    YanıtlaSil