3 Haziran 2012 Pazar

En Mutlusundan Olsun

İsyan ettiğimi düşünüyorsan eğer...
Büyük bir yanılgı içerisindesin...
Ayrılıklar hayatın birer parçası...
Bölünmez bir bütünlük içinde...
Hayır üzgün olduğumu düşünme...
Değilim çünkü...
Çünkü alışığım ben gidişlere...
Terk ediliş değil ama bu...
Sadece gitmek...
Bir son olduğunu da düşünmüyorum...
Yeni bir başlangıç...
Her iki sonsuz dünya için...
Evet öyle diyorlar...
Hani hayat devam ediyor ya...
Aynen öyle hayat işte...
Ben biliyorum gidişleri...
Özellikle sessiz olanları...
Herkes aynı yolu deniyor...
Tek kelime etmeden...
Sırt çantalarını takıp...
Uzun bisiklet yolculuğuna çıkıyorlar...
Yok ağlamıyorum...
Ortada ciddi bir sorun yok ki...
Güneş hala gökyüzünde...
Çocuklar parkta cıvıl cıvıl...
Müzik çalıyor televizyonda...
Her şey aynı yani...
Gidişler olsa da olmasa da...
Ben hissediyorum...
Sende hissediyorsun değil mi...
Her şey çok güzel olacak yalanını...
Ben asla tek kalmam üzülme...
Yalnız değilim ben...
Beni unutan bir sürü insan var hayatımda...
Düşünmene gerek yok beni yani...
Hadi hoşçakal de bana...
Bende sana güle güle diyeyim...
Ama en mutlusundan olsun...

O Kadar...

O kadar büyük mutsuzluklar yaşadım ki...
Gelenler mutsuzdu...
Gidenler mutsuzluktu...

O kadar derin ayrılıklar yaşadım ki...
Gelenler ayrılmıştı...
Gidenler ayrılıktı...

O kadar sevgisiz ilişkiler gördüm ki...
Gelenler tüketilmişti...
Gidenler tüketmişti...

O kadar aşılmaz acılar çektim ki...
Gelenler acılarını yükledi...
Gidenler acıyı arttırdı...




Bağlanmayacaksın (Can Yücel)


Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…