Düşüncelere yenik düşmenin korkusu...
Kendi kişiliğinden çıkma ve onlara bürünme...
Onların istediklerini yerine getirme dürtüsü...
Elinde olmadan...
Ama bir o kadar çaresizce...
Köle olmak onlara şuursuzca...
İstemdışı olsa da onlara boyun eğmek...
Aynı bir köpek gibi...
Önümüze atılan sahte bir kemik parçası uğruna...
Peşlerinde köpek olmak...
Yönetmelerine izin vermek çoğu zaman...
Hem beynimizi hem de bedenimizi...
Kayıtsız şartsız ne olacaksa...
Asla itiraz etmeden...
Ve bir o kadar da sessizce...
Mutsuzluğun tek mimarisi...
Hadi onlara şerefe diyelim...
Onlara kadeh kaldıralım...
Bu kadar sinsi bir hastalık daha yok...
Hayatta...
Kutlayalım yönetmenlerimizi...
Ve oyuncu olarak kendimizi...
Ve kullandığımız insan dekorlarımızı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder